19. yüzyılın “çoklu kriz” ortamında, yetim veya dul kalan, eşleri tarafından terk edilen ya da başka bir nedenle
yalnız yaşamak zorunda kalan kadınlar, sadece ekonomik zorluklarla değil, aynı zamanda ahlaki ve toplumsal
yargılarla da mücadele etmek zorundaydı. Bu kadınlar, orta sınıf ahlak anlayışının en derin korkularından birini
temsil ediyordu: Ya başıboş dolaşan, toplumsal düzeni tehdit eden "kurtlara" dönüşeceklerdi ya da "kuzular" gibi
korunmaya muhtaç, her an yozlaşmaya açık kurbanlar olarak kalacaklardı.
Bu kitap, Osmanlı’da kadınların yalnızlığının nasıl algılandığını, sosyal yardım kurumlarının insani kaygılar kadar
ahlaki kontrol mekanizması olarak nasıl işlediğini ve terk edilen kadınların nasıl damgalandığını ele alıyor. Evlilik
dışı ilişkiler, gayrimeşru çocuklar ve toplumun gözünde “düşmüş kadın” algısı etrafında şekillenen bu anlatı,
bireysel trajedilerle toplumsal kaygıların nasıl iç içe geçtiğini gözler önüne seriyor.
Gülhan Balsoy, arşiv belgelerinin yanı sıra 20. yüzyıl başlarında kaleme alınan Refet ve Gayya Kuyusu
romanlarında Avare Kadınların devlet ve toplum arasında nasıl hayatta kalma mücadelesi verdiklerini incelikli
yaklaşımıyla gözler önüne seriyor.
ISBN Numarası : 9786256584761
Baskı Tarihi : Şubat 2025
Sayfa Sayısı : 200
Yayın Dili : Türkçe
Baskı Boyutu : 13,50 x 21,00 cm
Cilt Tipi : Ciltsiz
Ürün Açıklaması
ISBN Numarası : 9786256584761
Baskı Tarihi : Şubat 2025
Sayfa Sayısı : 200
Yayın Dili : Türkçe
Baskı Boyutu : 13,50 x 21,00 cm
Cilt Tipi : Ciltsiz